Bakan’ın açıklaması şu şekilde:

“Sevgili Atilla Kaya, ‘İzmir sözle değil eylemle sevilir’ demiş, merdi kıpd-i şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. Hakikaten İzmir lafla değil eylemle sevilir Sayın Kaya…

Mesela 10 yıl önce vadettiğiniz projeler lafta kalırsa İzmir sevginiz de laf-ü güzaf olur.

Sormak lazım; bu yılın bütçesinde Halkapınar-Otogar Metrosu için kaç TL ayırdınız?

Eylemli sevginiz Kuzey Ege Limanı’nı hangi aşamaya getirdi? Bu yanlış projenin kamuya zararını ve devletin milyarları ile kimlerin cebini doldurduğunu da ayrıca sormak lazım.

Eylem deyince; 10 yıl önce vadettiğiniz çöp proje İzkaray ne oldu?

Eylemli sevginiz İzmir-İstanbul yüksek hızlı trenini 10 yılda hangi aşamaya getirdi?

Hiç ismini anmadığınız Vecihi Hürkuş Havalimanı’nı da hatırlatmadan geçmek istemem…

Dijital Tarih Kütüphanesini de, Deniz Ürünleri Borsasını da…

Bütün mesaisini Cumhuriyet Halk Partili belediyelere ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na muhalefet etmek için harcayan AKP’liler, keşke 8 aylık belediye başkanına ‘Bitirdiğin bir tane proje var mı?’ diye soracağına 12 yıl unutup 10 yıl önce söz verdikleri için azıcık gayret etse…

Cemil Tugay’ın sadece 8 ayda sadece metro hattı için yaptığı yatırım bile sizin İzmir’e 22 yılda yaptığınız metro yatırımından fazla.

Metro hatlarını, tramvay hatlarını, banliyö hattını mı anlatalım size? Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ni, Sosyal Yaşam Kampüsü’nü, Doğal Yaşam Parkı’nı, Tarihi Havagazı Fabrikası’nı, körfez vapurlarını, ileri biyolojik arıtma tesislerini mi ya da yenilenen binlerce otobüsü mü? Hangi birini anlatalım? Size rağmen, tüm engellemelerinize rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tamamen öz gücüyle yaptığı sayısız projeleri tek tek sayalım mı? Sayarız. Gerekirse her gün sayarız. Tam da dediğiniz gibi; İzmir’i en çok seven, İzmir’e en çok hizmet edendir.

Peki 22 yıllık iktidarınızda bıraktığınız enkaz? Onu da her gün anlatırız: Pandemide dağıtamadığınız 5 tane maskeyi de, derin ekonomik krize dayanamayıp işini gücünü kaybeden esnafı da, çaresizlikten canından vazgeçip eline ‘iş, aş’ yazıp intihar eden işçiyi de, atanmayan öğretmeni de, Narin’i de, Rabia Naz’ı da, depremzedelere sattığınız çadırları da, mobbingten intihar eden polisi de, yenidoğan çetesini de, kadın cinayetlerini de, çocuğa karşı suçun arşa çıktığını da, ülkemizde cirit atan uyuşturucu baronlarını da, kuruttuğunuz vatan toprağını da, soluğunu kestiğiniz bu milleti de… Vatanını en çok seven, vatanını bu hale getiren midir?”

AHM