'AB, Türkiye'yle ilişkisini göçmen pazarlıklarına hapseden, Türkiye'yi sınırın ötesindeki bir göçmen deposu olarak gören bir birlik olmamalıdır'' diyen Özel sözlerine şöyle devam etti: 

''Türkiye, savaşlar ve iklim krizleriyle doğudan gerçekleşecek büyük göç baskınını kendi topraklarında tutan, karşılığında Batı'dan ekonomik yardım ve siyasal destek alacak bir ülke olarak görülmemelidir. Bizim için Avrupa, sadece bizim de içinde bulunduğumuz bir coğrafya değildir. Son iki yüzyıldır ülkemiz yüzünü Batı’ya çevirmiş, yaptığı ilk anayasa ile modernleşme sürecine girmiş, Kırım Savaşı'nı bitiren 1856 Paris Kongresiyle birlikte Avrupa kamu düzeninin ve Avrupa uyumunun bir parçası olarak kabul edilmiştir.'

Özgür Özel, burada yaptığı konuşmasında CHP'deki ön seçim hakkında da açıklamalarda bulundu. Özel şunları söyledi: 'Baskıları ve iktidar güdümlü yargı tacizlerini hepiniz yakından takip ediyorsunuz. Biz, bu sürece edilgen bir direnişle değil, meydan okuyan bir ayağa kalkış ve itirazla başkaldırıyoruz.  

Türkiye’nin, dünyanın en bilinen güç imparatorluklarına başkentlik yapmış gözbebeğimiz İstanbul’un Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart 2025 tarihinde, 1 milyon 700 bin üyemizin doğrudan sandık başına gideceği bir seçimle adaylık unvanını resmiyete kavuşturacaktır.  

Çok adaya açık bir süreçte, kendisine duyulan güven ve uğradığı saldırılara karşı gelişen toplumsal sahipleniş, bu ön seçimde onu tek aday konumuna getirmiştir. Ancak bu durum, yalnızca kendisine değil, partimize de arkasına milyonları katma sorumluluğunu yüklemiştir.'