KÖTÜLERİN DÜNYASINDAN  HERKESE GÜNAYDIN !!!!

     Sayın okurlarım; evet!

     Bugün satırlarıma kötülerin ve kötülüklerin bitmediği, hatta çığ gibi yuvarlanarak çoğaldığı, birilerinin tabir ettiği gibi “YENİ TÜRKİYE” den söz ederek başlamak istiyorum.

     Hep kötüler mi kazanacak acaba? İyilerin iyi yaşama hakkı yok mu? Boşlukta ve gün boyunca hep bunları düşünüyorum. İnsanlara kötülük yapanların kazandığı bu dünya nasıl değişebilir ki? Hani derler ya! “Balık baştan kokar.” Diye!!! Gerçekten bizi yöneten tepedekiler ülkemizi kokutmuşlar. Dürüst çalışma devri çoktan bitmiş. Yanlış yapmak ta biz dürüst insanların ahlakına uymadığına göre ne yapmak gerek?  Yandaş diye tabir edilen beşli çetenin mimarları iktidardan aldıkları ihaleler ile küçük ve orta esnafa soluk aldırmıyorken, trilyonlarca vergileri bir kalemde siliniyorken, küçük ve orta esnafa kol gibi vergiler, harçlar bindiriliyorken hak ve hukuktan söz etmek mümkün mü? Hem haksız yere ihale alacaksın, hem bu ihaleden aldığın işi layıkıyla yapmayıp, malzeme ve işçilikten çalacaksın, ondan sonra da vatandaşa ağıza alınmayacak terbiyesizce hitaplarda bulunacaksın, hak mı bu, adalet mi bu? Tepede böyle sadece birini söylediğim haksız uygulamaların benzeri de halka yansımış. Hani diyorlar ya “ çalmayan mı var, çalıyor ama çalışıyor.” “ Bal tutan parmağını yalar.”  Ya kardeşim bu şekilde düşüncelerinizle hırsızlığı bugün meslek haline getirdiniz. Bal tutan parmağını yalasın, halkın kovandaki hakkı balı çalmasın. Bir işletme var ki, yüzlerce insanın ekmek kapısı, haklı kazanç kapısı, o işletmeyi korusun diye bekçi koyuyorsun, işletmeyi soyuyor. Tepedekilerde bunu yapıyor, tepedekileri gören alt grupta ondan görüp aynısını yapıyor. İşletmedeki yanlışları gören sorumluluk sahibi diğer birey veya bireyler işletmeyi uyarıyor, yanlış düzeliyor, ama dürüst insan işsiz kalırken, yanlışı yapan işten atılsa da, fişlenmediği için başka yerde işe girebiliyor. Nerede kaldı dürüst çalışmak? Hepimiz kadınlarımızın mağduriyetinin son bulmasından yanayız. Onlar bizim anamız, eşimiz, bacımız ve kardeşimiz olabilir. Ama, bireylerin evlenmesi kadar anlaşamadıkları takdirde boşanmaları da hak değil mi? Boşanmak suç değil, anlaşamayan bireylerin şiddete doğru giden evliliklerinde biten mutluluğun, birlikteliğin anlaşarak boşanması, evliliği bitirmesi kadar medeni bir şey olabilir mi? Boşanıyorsun, ömür boyu yoksulluk nafakası ödüyorsun, hak mı bu? Adam öldüren, ülkeyi soyan, hırsızlık yapan, dolandırıcı, mafya ve hatta cinsi sapıklık yapıp, kız ve erkek demeden, küçük yaşta çocuklara tecavüz edenlere süreli ceza veren ve hatta zaman zaman af sağlayan yasalar, nafaka mağduru on binlerce insanımıza neden adalet sağlamıyor?  1, 3, 5,10 ve hatta 20 yıl evli kalmış bireyler 5-10-20 hatta 30 yıldır nafaka ödüyor, hak mı bu? Nerede adalet, nerede sosyal devlet? Aile boşanmışsa, belli bir süre 1-3-5 yıl gibi alt ve üst sınırlı yoksulluk nafakası ödeme mecburiyeti boşanan bireyler için kabul edilebilir olabilir, buna bir sözümüz yok. Ama daha fazla süre yoksulluk nafakası ödenmesini gerektirecek bir mağduriyet söz konusu ise sosyal devlet olarak devreye girilmelidir. Nafaka ödeyecek bireyin mağdur bireye nafaka ödeyebilecek gücü var mı? Nafaka ödeyen birey tekrar evlenip, çoluk çocuk sahibi olup olmadığı araştırılmalı, eğer nafaka alan mağdur tarafın çalışabilecek gücü varsa devlet iş bulmalı, çalışamayacak durumda ise de mültecilere maaş bağlayan, onlara sonsuz sosyal haklar sağlayan devletin ilgili birimleri, boşanmış mağdur ve ihtiyaç sahibi bireylerinin de sorumluluğunu üzerine almalıdır. Boşanan ve ömür boyu nafaka ödeyen bireyler sosyal güvenlik kurumu değildir. Vaz geçin artık kötülerin dünyasında Türkiye’yi yönetmeyi!!! İğneyi kendinize batırın, eğer acımıyorsa çuvaldızı vatandaşa batırın. Bari bundan sonra biraz da iyilere hizmet etmeyi görev kabul edin. Üretim bitmiş, yerli fabrikalar kapanmış, ihracata yönelik yerli üretim yok, bu ülke hep alt sınıf halktan alınan harç ve vergilerle daha fazla yol alamaz. Gemi batıyor, gemiyi ilk terk edenlerden olmayın, geminin su alan yerlerini tamir etmek, bizi yönetenlerin görevidir. İlgili tüm birimlere yazıyorum, nafaka ile ilgili düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisinde devam ediyor, kısa zamanda yasalaşacak deniyor.

Oysa Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere söz verildiğinden beri iki kez adalet bakanlığı yapan Sayın Bekir Bozdağ, Sayın Abdulhamit Gül, Sayın Yılmaz Tunç ve Aile Bakanlıklarının da sözleri göz önüne alındığında bu konunun hala çözülmemiş olması bizlerin oyalandığı gerçeğini gözler önüne seriyor.

Üçüncü dünya savaşının sıcak aşamasına ramak kaldığı bugünlerde, kötülerle, kötülüklerin son bulması dileğimle devletin ilgili kurumlarının halkın gerçek sorunlarına bir an önce kalıcı çözüm bulmasını talep ediyorum.

Süresiz nafaka kalktı mı, kalkacak mı? Adalet Bakanı Tunç son dakika açıkladı! 2023 kimler nafaka alamayacak? (ahaber.com.tr)

Süresiz nafaka kalkacak mı? Adalet Bakanı Tunç açıkladı: Kimseyi mağdur etmeyeceğiz - Son Dakika Haberler - Sayfa 3 (sabah.com.tr)

Adalet Bakanı Bozdağ açıkladı! Nafaka düzenlemesinin detayları belli oldu (aksam.com.tr)

                                                                                                                                                                                                                                                                                                Saygılarımla

                                                                                                                                                                                                                                                                                                 Kamil Süren