Bugun...

Selin Esen Güneş

YAZMANIN, YAZIT-SANAT ESERİ YARATMANIN ANLAMI…

Tarih: 06-05-2024 15:51:00 Güncelleme: 06-05-2024 15:55:00

Yazmak, insanın en insanca eylemlerinden biridir. Yaşam deneyimlerinin tutanağıdır. Var olduğunun, yaşadığının kanıtıdır. Bilmenin, bildirmenin -yalın olduğu kadar güçlü- bir aracıdır. Her insan, öyküsünü, duygusunu, düşüncesini yazma çabasına girmeli. Geleceğe bırakılacak en değerli miras, mal-mülk değil, insani bir eserdir. (Mal-mülk, sizin ürettiğiniz bir şey değildir; sadece el değiştirip elinize geçmiştir ki, sizden sonra da başka ellere geçecektir. Oysa yaratacağınız eser sizindir ve sizden sonra da sizi yaşatacak olandır. Mirasçılarınız da sadece "yasal varisleriniz" değil, onlarla birlikte, belki de tüm insanlık olacaktır. Yazmanın, yaratmanın gücü, değeri, önemi ve güzelliği bundan gelir. Bunu duyumsamak içinse içten ve aktif bir çabayla yazmaya-yaratmaya yönelmek gerekir. İnsan için, insanlaşmak için okumayan, yazmayan, yaratmayan, üretmeyen bu tadı ne bilir?) Ancak, yazmak, çoğu zaman, güzel-anlamlı olduğu kadar sancılı bir eylemdir de. Bu açıdan, bir eser ortaya çıkarmak, bir yazı yazmak, bir bebek dünyaya getirmeye benzer. Öncesi de, sonrası da bilgi, ilgi, emek, sorumluluk ister.

Yazmak sorumluluktur, kendinizi eleştiriye açmaktır. Yazdığınız, birisine göndereceğiniz bir mektup bile olsa, her söz sorumluluk yükler yazana. Yayınlatmak üzere yazıyorsanız -ki, her kitap insanlığa yazılmış bir mektupsayılır- daha çok sorumluluk gerektirir. Gerçek anlamda, sadece, bir fikri; söyleyecek sözü, yazacak yetkinliği ve cesareti olanlar yazar. Yazdıkları doğrultusunda davranamamaktan, yanlış yapmaktan, fikir değiştirmekten, düşüncelerinden dolayı eleştirilmekten-suçlanmaktan korkanlar, sözünün ardında duracak sorumluluğu, özgüveni taşıyamayanlar yazamazlar. (Yazanlardan bir kısmı, "naylon" olduğundan, zorda kalınca yazdığının ardında durmayabilir, kıvırabilir, hatta inkâr edebilir. Yazar derken, bunlardan veya egemene satılmış kalemlerden, eğlencelik-sportif yazıcılardan değil, özü-sözü bir, doğru-dürüst, insani kaygıları-amaçları olan, düşünce üreten yazı emekçilerinden söz ediyorum.) Yazarken yaratmanın mutluluğunu duyumsasanız da, yayınlandığında, insanlara ulaştığında bir belge niteliğine bürüneceğinden, yazdıklarınızdan yola çıkarak yaşamınız ve düşünceleriniz -bazen abartlı bir biçimde ve niyetiniz dışında- eleştirilebilir. Bu da sıkıntı ve sorun yaşamanıza yol açabilir. Yazmayanın, üretmeyenin, hem günlük yaşam içinde çelişkili-çıkarcı konuşup davranma, hem irili ufaklı yalanlarla durumu idare ederek insanlarla "iyi geçinme" olasılığı daha yüksektir. Yazan, bu "şansı" reddetmiştir. Yazdığı gibi konuşma, davranma sorumluluğu ve tutarlılığı göstermek durumundadır. Bu "maskesiz duruş"; kişilere-kurumlara-durumlara karşı kapalı kapılar ardında da, önünde de aynı sözü söyleyebilme tutarlılığı, düşünce-eser üretmenin, yazarlığın gereğidir. Ancak, en çok sıkıntı yaratan da bu açıklıktır. Bu yüzden, iki yüzlü yaşamaya, iltifata, gurur okşayıcı yalanlara alışmış insanlarla kolayca ilişkileriniz bozulabilir, olanaklarınız kısıtlanabilir, yasalarla vs. baskı altına alınabilir, suçlanabilir, cezalandırılabilirsiniz. (Öte yandan yazmak bunlara karşı bir güç, barışçıl bir silahtır. Karşı tavır, bazen bundan çekinildiği içindir.) Her şeye rağmen, olası sorunlarından ve yükleyeceği sorumluluktan dolayı aşktan-sevgiden-yaşamaktan nasıl vazgeçemezse insan, sanatçı-yazar da, olası sorunlarından ve yükleyeceği sorumluluklardan dolayı yaratmaktan-yazmaktan vazgeçmez. Yaratmak, yazmak, aşk-sevgi gibi, yaşamak gibi bir etkinliktir.

Bir şunu diyen bir yazı 'Felsefenin, dinlerin, bilimin, medeni medeniyetlerin yetlerir ortaya ikmasını da sağı a ayan... Yazı Nerede, Ne zaman, Nasıl Bulundu? ជាមិ 圖尾 សនែប रगા බරීල ករ៉្និំ Çivi Yazisı İdeografik Yazi Ozan ilmaz' görseli olabilir

"Söz uçar yazı kalır" derler. Siz de alın kalemi elinize, yazmayı deneyin. (Çoğunuz, "yazsam, hayatım roman olur" deyip duruyorsunuz ya… Yayınlanmasa, "roman" olmasa da size katkısı olabileceği gibi, yazı emekçilerini, yazmayı-yaratmayı anlama olanağı verebilir bu deneyimler.) Yazdığınızı beğenmezseniz-beğenilmezse, okumak, araştırmak, bilgilenmek, eksiklerinizi giderip yetkinleşmek gereği duyarsınız. Zenginleşirsiniz sayfalarca.

Ozan YıImaz-İnsanIaşmak kitabımdan aIıntı