Rothschildler ailesi, Rothschildler hanedanı veya biz Rothschildler diyelim. Biraz da onları tanıyalım…

18 yüzyılda kurulan ve Avrupanın çeşitli merkezlerinde bankalar kuran Frankfurt merkezli Yahudi bankacı aile.

Modern Amerikalılar tarafından yaygın bir şekilde bilinmemesine karşın, uluslararası bankacılıkla birlikte anılan, dünyanın pekcok olayının perde arkasındaki bankacılık hanedanıdır.

1744 doğumlu bir alman yahudisi olan haham olmak için eğitim almış Mayer Amschel Bauer tarafından oluşturulmuştur.

İlk ticaretini  Antik paralar bulup danışmanı olduğu Farmason Hesse –Kassel lideri William’a cuzi fiyata satarak başladı. Bu arada Farmasonluk ve Yahudi Kabalası hakkında anlayış geliştirdi.

Rothschildler güç sahibi  ailelerle iş yapmak ve ailenin yurt dışı işlerini yönetebilmeleri için mümkün olduğunca çok oğul sahibi olmak hedefleri oldu. Aile servetinin kaynağı IX. William’dan geldiği iddia edilir. Bu arada İngiliz kraliyet ailesi ile yakın ilişkiler kurdu.

Mayer Bauer soyadını almanyadaki Yahudi düşmanlığından korumak için kızıl kalkan anlamına gelen Rothschild olarak değiştirerek londraya gitti. Uzaktan işleri görmek için kiralık ajanlar ve temsilcilikler açtı. Yıllar boyunca aile Yahudi davasına büyük miktarda paralar bağışladı hatta İsrail devletinin kurulmasında başrol oynadı. Aile Yahudi suçlamasından kaçınmak için Yahudi olmayanları işe aldı.

Yazar Ickeye göre Rochkefeller ve Morgan aileleri Rothschildlerin Birleşik Devletlerdeki bankacılık, yatırım, petrol, çelik vs.endüstrilerini kontrol edecek bir iş imparatorluğu kurmasına yardımcı olan ayakcılardı. Rothschildler 5 oğlunu 5 ayrı bankanın başına getirdi.

Ayrıca aileler evliliklerini kendi içlerinde yaparak güçlerini korudular.

Nathan Rothschild londra’nin en önemli yatırımcısı Levi Barent Cohen en büyük kızı Hannah Cohen ile evlenerek İngiliz bankacılık sistemine giriş yaptı. Başlangıçta 20 bin pound sermayeyi, 17 yılda  2.bin 500 kat büyüterek 50 Milyon pound değerine çıkardı. 

Aile İngiltere Bankasının kontrolünü eline geçirdi.

Rothschildler bir savaş olduğunda perde arkasındaydı, çatışma çıkartıyor, savaş çıkartıyor, sonra da iki tarafı birden destekliyorlar.

Yaşadıkları ülkenin vatandaşlığını almış olabilirlerdi ancak vatanseverlik onların anlamayacağı kavram…

Kaynak: jim marrs