"Göç İdaresi’ndeki görevliler ’yalan beyan’da bulunduğumu söylediler. Adım Muhammed Hayyani ama kayıtta Muhammed Hayvani yazılmış. Bir harf yanlış yazılmış’"
İktidar ve muhalefet Suriyeliler konusunda yaratılan iklimi sandık siyasetine kurban edecek gibi duruyor. Zira Altılı Masa Mutabakat Metni’nde “Suriyelilerin mümkün olan en kısa sürede ülkelerine geri dönmelerini sağlayacağız” vaadinde bulundu. .
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da 1 milyon Suriyelinin “gönüllü geri dönüşü” için hazırlık yaptıklarını söyledi.
İçişleri Bakanlığı da “Türkiye Göçü Yönetiyor” sloganıyla 539.332 kişinin Suriye’ye “gönüllü, güvenli, onurlu” olarak geri döndüğünü iddia etti.
Ama yaşananlar bunu doğrulamıyor. Soyadındaki bir harf yanlışlığı nedeniyle ailesinden koparılıp geri gönderme merkezlerine gönderilenler, baskı ile “gönüllü dönüş” evrakını imzalamak zorunda bırakılıp sınır dışı edilenler ya da “gönüllü dönüş” evrakı iradeleri dışında imzalanmış olanlar var. Bu bilgiler, Sığınmacı Hakları Platformu’nun ailelerle birlikte Fatih’teki Ümran Merkezi’ndeki yapılan basın açıklamasından...
Ve tabii ki geride paramparça olmuş aileler, bireyler, çocukların bakımını sırtlanmak zorunda bırakılan kadınlar, babaları kamplarda tutulduğu için ekonomik nedenler ya da başka nedenlerle okulunu bırakan çocuklar kalmış.
Basın toplantısına iki engelli çocuğu ile gelen kadın kesintisiz ağlayarak anlattı yaşadıklarını.
Kocası, sokakta bir polis kontrolü sırasında elindeki 3-4 paket sigara nedeniyle "kaçakçılıkla" suçlanıyor ve sınır dışı ediliyor. 11 yıl önce Türkiye’ye gelen Suriyeli kadının Arapça konuşmasını çeviren Sığınmacı Hakları Platformu’ndan Taha Elgazi şunları aktardı:
"Sınır dışı edildikten sonra eşiyle konuşuyor. Kocası geri dönüş belgesine imza atmadığını, belgelerin imzalı geldiğini söylemiş. Kadın kocasının her hangi bir idari ya da adli suçunun olmadığını, iki engelli çocuğunun tedavisini, bakımını, geçimini nasıl yapabileceğini bilmediğini anlatıyor. Çocuklarının engelli raporlarını sunmalarına rağmen kocasının Suriye’ye gönderildiğini ifade ediyor. ’Artık biz Suriyeliler dükkana gitmek için bile dışarı çıkmaktan korkuyoruz’ diyor."
Suriyeli Hayyani ailesinin yaşadıkları da "Onurlu, güvenli, gönüllü" dönüş iddiasına ilişkin şüphe uyandırıyor.
Muhammed Hayyani 38 yaşında ve 2013 yılında geliyor Türkiye’ye ailesi ile birlikte. Yaklaşık bir buçuk ay önce çocuklarıyla birlikte İstanbul’daki Göç İdaresi’ne gidiyor. Adres tespiti için...
Bundan sonrasını Hatay Apaydın Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Muhammed Hayyani’den öğreniyorum. Zira eşi telefonda beni kendisiyle konuşturdu:
"Göç İdaresi’ndeki görevliler ’yalan beyan’da bulunduğumu söylediler. Adım Muhammed Hayyani ama kayıtta Muhammed Hayvani yazılmış. Bir harf yanlış yazılmış. Beni önce Kumkapı, sonrada Tuzla Geri Gönderme Merkezi’ne götürdüler. Şimdi Hatay Apaydın Geri Gönderme Merkezi’nde kalıyorum. Burası cezaevi gibi. Evraklarda ne olduğunu bize göstermiyorlar. Parmak basacaksınız ya da imza atacaksınız diye baskı yapıyorlar. Deport kararı varmış hakkımda. Her gün gelip bize Suriye’ye gitmek isteyen var mı diye soruyorlar. Burada ’Biz gidersek çocuklarımız aç kalacak, o zaman biz de aç kalalım’ diyerek yemek yemeyi reddeden insanlar var.
YAZININ DEVAMI